Bu Blogda Ara

14 Kasım 2011 Pazartesi

duyuru

son bir kaç gündür bana ulaşan şikayetlerinizden çok memnununm biliyorum blogu çok savsakladım son zamanlarda ancak daha geniş kitlelere ulaşmak ve daha çok materyalı daha zahmetsiz paylaşmak için bir websitesi tasarlıyorum hatta isimi de şoyle 
www.theeasyenglish.com
 çok yakında orda daha interktif olmak dileğiyle sevgiyle kalın

4 Ekim 2011 Salı

yeni link

http://ifile.it/83besx6/svo%20tablosu%20blnk.pdf


birinci dersin linkini açıp indirmekte zorlananlar için

3 Ekim 2011 Pazartesi

ders2

evet sevgili e-z-english topluluğu , indirdiğiniz dokümanda kurmak istediğiniz cümlelerin nereye gittiğini aklınızdan tarttıktan sonra bunları ingilizce nasıl söyleyeceğinizi söyleyeceğim.
İngilizce de ne tür cümle kurarsan kur hep şu soruların cevabını aynı sırayla vermek durumundasın
Kim (S) ne yapar(V) neyi(O) = subject (özne) verb(fiil/eylem) object(nesne) diger bir deyişle ingilizce nin kontak anahtarı   SVO 
örneğin "balık yakalıyoruz" 
soru1 kim? biz=we
soru2 ne yaparız ?yakalarız=catch
soru3?neyi? balığı=fish


yaz şimdi bunları arka arkaya her koşulda tam ve düzgün bir ingilizce cümle elde edersin
"we catch fish
aceleye getirmeden önce günümüze ait olumlu cümlelerde uzmanlaş sonra bunu geçmişte yapmadığını yani "balık yakalmadık" ya da gelecekte sorgulamayı  yani "balık yakalayacak mıyız"öğreneceksin ama şimdilik sadece ve sadece SVO sisteminde günümüze dair gerçekleşen cümlelerde uzmanlaş...hep aynı sırayla aynı soruları sor ve cok hızlı cevapla ve sakın unutma ingilizce modüler bir dildir bizmisi sondan eklemelidir dolayısıyla gizli özne yoktur


BAZI AKLIEVVELLERİN İDDİA ETTİĞİ GİBİ "THE" ,"TO" YA DA ÖZNENİN "HE/SHE/IT" OLMASI DURUMUNDA FİİLE "S" TAKISI GETİRMEK GİBİ TIRIVIRI KURALLARA TAKILMA ZİRA ANA DİLİ İNGİLİZCE OLAN MEMLEKTLER DE BUNUN HİÇ BİR ÖNEMİ YOK

27 Eylül 2011 Salı

1. ders

Hangi dili öğrenmeye kalakrsan kalk asgari müşterekte her dil olumlu (+)/olumsuz(-)ve soru(?) şeklinde cümle kurar bundan kaçış yok ,yine her dilde olayın"geçmiş","günümüz" ve "gelecek" zaman da cereyan etme durumu var dır 
İşin dahaa başında aklınızda geçen ve iletmeye çalıştığınız mesajın durumunu önceleri tartarak sonraları otomatik pilota bağlayarak geliştirmeniz gerek.

aşagıdaki linkten ilk dökümanınızı inidirin

http://www.fileserve.com/file/pV5HdeF/svo_tablosu_blnk.pdf

ve ön çalışma olarak aklınızdan geçen cümlelerin o tabloda kaç numaraya geldiğini bulmaya çalışın . Çok yakında bu işin nasıl yapıldığını anlatan videomun linkini yayınlayacağım 

herkese iyi çalışmlar

25 Eylül 2011 Pazar

bir link daha

http://www.fileserve.com/file/9GmcVmS/ingilizcesi_türkçesi_özdeş_kelimeler.pdf


öteki link de sıkıntı yaşayan okurlarım için ingiizcesi türkçesi aynı olan 1133 kelime için....

22 Eylül 2011 Perşembe

eveeett selma sapple'in duvarındaki çalışmamız bitti....:)

Bu çalışmada gayret gösteren iki elin parmağı kadar olmayan kişilere katkılarından dolayı E-Z English topluluğu adına çok teşekkürler...Özelikle Esra Güroy'a ekstradan teşekkürler...
İngilizcesi ve Türkçesi bire bir aynı olan 1132 kelime bulabildik bu son bir ayda ama eminim kassak bu 2000 bulur mesela dünyada 132 tane devletin adi her dilde aynı bunları katmadık... yada spesifik alanlarda aynı olan aşırı teknik kelimeleri katmadık...
Ortalama iş dünyasında olan ve günceli takip edenlerin bileceği kadarıyla sınırlı tuttum çalışmayı ve pdf formatında yayımlıyorum yakında öğretmeye başlayacağım derslerde özelikle bu kelimeleri seçerek alıştırma yapacağım ki siz sadece ingilizce dil bilgisine odalanın...

işte linkimiz

https://docs.google.com/viewer?a=v&pid=explorer&chrome=true&srcid=0B4bWfu1Tq1OZOGYwZDY4YmUtNGM0MC00OTE5LTkzZGUtZTk5MDJjYWQ0ZmUy&hl=en_US

17 Ağustos 2011 Çarşamba

armut piş ağzıma düş ile ingilizce öğrenilmez!!!!

sevgili E-Z English topluluğu kaç zamandır bakıyorum 2-3 katılımcı dısında herkes yan gelip yatıyor "selma sapple"in duvarında ingilizcesi türkcesi aynı kelimeleri paylaşın ki aslında en kelime bilmeyeniniz bile kac kelime biliyor onu görün.

Bu calısma umduğum kadar katılım almazsa bende sosyal sorumluluğumun gereği dersleri yayınlamayacağım bu blogda
Ayrıca o kelimeleri digital ortamda tasnıf eden sevgili Esra Güroy'a da cok minnettarım

14 Ağustos 2011 Pazar

acil

evet  sevgili e-z-kitlesi bakıyorum "selma sapple" duvarında kimse evrensel kelimeleri paylaşmıyor hadi sokun elinizi taşın altına

13 Ağustos 2011 Cumartesi

ONLİNE DERSLER başlayana kadar pansuman 2

evet sevgili okuyucular biraz da inteeraktif olmanın vakti geldi facebook ta "selma sapple" diye hayli bir hesap açtım.bu hesabın duvarına türkçeye geçmiş evrensel kelimeleri yazmanızı bekliyorum...göreceksiniz şaşıracaksınız aslında hiç kelime bilmiyorum derken minimum 1000 tane evrensel kelime çıkacaktır ... yani çine de gitsen uganda'ya da gitsen brezilya'ya da gitsen butun dunyanın aynı kelimeleri konuştuğunu göreceksin...
hadi hep beraber el atalım şu meselye sevgili "e-z-english topluluğu" :)
ŞOV YAPMAK İÇİN ABİDİKİ GUBİDİK KELİMELERİ YAZMAYINIZ

ilk örnekler benden gelsin 
radio.telephone,fax,printer,bank,laptop,football,battery,show,speaker,tank,virus...

9 Ağustos 2011 Salı

ONLİNE DERSLER başlayana kadar pansuman 1

size ilk yardımım şöyle olsun 1993 ten beri 3000 den fazla öğrenciye her seviyede ingilizce öğrettim ve 18 sende filtrelediğim en onemli 126 fiili sizlerle paylaşıyorum.

http://hotfile.com/dl/126364568/3423f9a/temel_filler_126.pdf.html

İKİ  ŞEY ÇOK ÖNEMLİ İNGİLİZCE ÖĞRENİRKEN

1. "KELİME ÖĞRENİN" DİREKTİFİ YANLIŞŞŞŞŞ FİİL ÖĞRENİN ZATEN GLOBALEŞEN DÜNYAMIZDA HEMEN HEMEN HERŞEYİN EVRENSEL BİR İSMİ VAR AMA FİİLER ÖYLE DEĞİL AYRICA FİİLİ ÖĞRENİRSEN OTOMATİKMAN BAŞINA YAPANI SONUNA DA YAPILANI YAZARSAN KAFADAN DERDİNİN %60 SÖYLEMİŞ OLURSUN BİR ARABADA MOTOR NE İŞE YARARSA CÜMLE KURARKEN DE  FİİL AYNEN O DUR
2. EZBERLEMEYİN!!! SAKIN EZBERLEMEYİN!!!! EZBERLENEN ŞEYLERİ ACİL İHTİYACINIZ OLDUĞUNDA HATIRLAYAMAZSINIZ  ONUN YERİNE ÖĞRENİN ÖNCE O LİSTEDEN BİLDKLERİNİZİ DÜŞÜN , BİLMEDİKLEİRNİZDEN RASTGELE GÜNDE 5 TANE SEÇİN VE O GÜN BİTENE KADAR ÖĞRENİN-YANİ ANLAMLI CÜMLELEER İÇİNDE TEKRAR EDİN- 25 GÜNDE AYAKLARINIZIN ÜSTÜNDE DURACAK KADAR FİİLİNİZ OLUR , ZATEN MAKİNE BİR ÇALIŞTI MI İSTİM KENDİLİĞİNDEN GELİR

kurumlar neden ingilizce öğretemiyor 2

Ülkemde dil öğretmeye çalışan kurumların yaptığı tipik hatalardan biri de ellerindeki temel teknikle en iyi şartlar altın da 350 saatte bunu öğretebilirler.Haftada 2 gün  sen kursiyeri çağırırsan ve buna 2 saat ders verirsen eder haftada 4 saat ayda 16 saat böl 350 yi 16 ya eder 22 ay yani düz hesap 2 sene  onun da garantisi yok...neyse daha akıllılar haftalık ders sayısını 10 yaparak bunu 35 haftaya indiriyor eeee o da nereden baksan bu da 9 ay...
SEVGİLİ OKUYUCU BU SÜRELER GERÇEKTEN RASYONEL DEĞİL HELE İŞİNDE GÜCÜNDE OLAN BİRİSİ İÇİN
ne kadar ucuz olursa olsun bir dershane ölü fiyat bile verse kişi başına ders saatini 10 tl altına düşüremez -düşürüse kesin malzemeden çalıyordur- eh hesap sana kalmış 350X10 tl=3500 tl bu paranın altında bu iş memlekette olmaz TEKRAR SÖYLÜYORUM 350 SAATLE OLACAĞI DA MEÇHUL ZİRA BU İŞİN 3 DİNAMİĞİ VAR ;ÖĞRENCİ,KURUM VE METOT.ÜLKEM DE MAALESEF BUNLARIN ÜÇÜ DE SORUNLU.
Neyse kurumlar da hayır kurumu değil karlı olamaya bakıyorlar ee ne yapacak adamlar koyuyor 15 kişiyi aynı sınıfa ki çark donsun olmaz gurup işinde maksimum sayı 8 olmalıdır en ideali 4 tür.Yani adamalar 15 kişi gibi sayılarla bu işi yaptıkça şansınız yok.Butik dershaneler giderseniz bu defa ders saati 20 tl civarına geliyor minimum bu sefer de 7000 tl gibi bi para çıkıyor karşınıza. 

DAHA ÖNCE DEĞİNDİĞİM GİBİ BİZİM BİLİNÇSİZ ÖĞRENCİLER DE BİR DE "HOCA YABANCI MI?"HİSTERİSİNDE ADAMLARI ÇAPSIZ AMA YABANCI HOCA BULMAYA İTİNCE SİSTEM İYİCE TIKANIYOR.





1 Ağustos 2011 Pazartesi

zorunlu açıklama

sevgili okuyucu ben bunu bir sosyal sorumluluk projesi olarak yapıyorum beğenmeyen bildiği yoldan gider...

yakında eğitim videolarını yayınlayınca ve bila bedel yapınca bunları belki daha iyi anlarsın ne demek istediğimi...

beğenmeyen okumasın ... şimdilik bu kadar tatilden döndüm ramazan ayı boyunca yayımlamaya devam edeceğim...

13 Temmuz 2011 Çarşamba

kurumlar neden ingilizce öretemiyor? 1

Tamam şu ana kadar size  belki de çok yüklendim ama karşı tarafta pek masum değil.
Türkiye'nin en prestijli üniversitelerinde çalıştım, devletin ve ozelin en iyi okullarında çalıştım maalesef oturmuş bir düzen var ve ben maalesef don kişot muamelesi gördüm.
EN ÖNEMLİ EKSİKLİK ONLARIN ÖĞRETİM SİSTEMİNDE :YANLIŞ KAYNAKLA ÖĞRETİYORLAR
Güzel ülkem daha önce de belirtiğim gibi bir yabancı hayranlığı histerisi içinde türk kaşığıyla ingiliz maması yemeyi tercih ediyor.İngilizin dili modüler senin dilin sondan eklemeli ;senin dilindeki her bir harf ingilizce ayrı bir gramere denk geliyor, o zaman buna uygun bir  arayüz kullanmalısın.Bir ara tüm kursların kutsal kitabı "HEADWAY" denilen dandik bişeydi, bu kitaptan ingilizce öğrenebilen bir varsa tüm servetimi veririm.Ülkem de okutulan bütün ders kitapları ana dili Anglo-Sakson ya da Romans dilleri  olan bireylere yönelik.Bir metaforik örnek vermek gerekirse "Sen BMW alacağım diyorsun, basıyorsun alıyorsun parayı Almanya'dan ,İstanbul'da 3 ay da araban top atıyor sonra BMW dandik araba vs ... yahu adam sen aldın arabayı da baktın mı hangi coğrafya için üretilmiş ? sen gidip kanada isveç izlanda gibi kuzey ülkeleri için üretilmiş versiyonunu sorup araştırmadan alınca suç BMW de mi ?al ortadoğu versiyonunun çıkart BMW nin tadını". Bütün bu kitaplar anlaşmış gibi aynı tarz dandik diyaloglarla başlıyor sonra senden bu diyalogları taklit etmeni istyorlar.Eeeee hani yaratıcılık hani kendi külütrüne özgün diyaloglar? Neyse , de ki burdan bişiler kaptın başladın papğan gibi taklit etmeye eyvallah...Gerçek hayatta  o kitaptaki gibi kimse konuşmuyor şimdi ne olacakkk?? 
Sonra  bu kitap ya da kaynakların alayı -karışık cümleyi sıraya koy-yani karşındaki ingiliz sana karışık cümle verecek sen bunları sıraya koyacaksın-.Boşluk doldurma -yani ingilizle konuşurken adam sana boşluk bırakacak sen dolduracaksın.Bu liste böyle uzar gider gerçek hayatta yeri olmayan zırvalıklarla ingilizce öğretilmezzz!!
Asıl beni hayrete düşüren bu kadar kusurlu hizmet veren kurumlara nasıl bukadar rağbet var ?
isim isim vereceğim bunları da ,,hangisini vereyim hepsi birbirinin laciverti:))


11 Temmuz 2011 Pazartesi

Türkler neden ingilizce öğrenemiyor?6

Evet , Türkler neden öğrenemiyor burda tek suç "otomatik teşhis insanları"nda değil onlar bu problemin bir ayağı öteki ayağı da ingilizce öğretemeyen kurumlar .Onları da mercek altına alacağım .Şimdi son kısım bu konuda şöyle cereyan ediyor...

1-ŞEKİL DEĞİL MESAJ KAYGILI OL Aklından ingilizce olarak karşı tarafa bir mesaj iletmek istiyorsun doğal olarak ta ingilizce söylemek istiyorsun , aklından kırk versiyonu düşünüp 10 dakika eveleyip geveledikten sonra İngilizce bir şeyler söylersin sonra da "ulan acaba doğru mu söyledim" diye triplere girersin Oysa ki sözlü iletişimde şekilden çok iletilen mesaj önemlidir .
     Gelin örneği inceleyelim -kayak yaparken ayağınızı kırdınız ingiliz size sordu "what happeneded?" şimdi sizin zihin başlıyor "I broke my leg" yok yahu burda "broke" olmaz o zaman "I have broken my leg" yaa üff ben "present perfect" yaptım ama "simple past" mı yapsam tekrar_*bir türk talebesi bu tense isimlerini yabancı bir hocadan fazla bilir ne gereği varsa??*_neyse sonra başlar yahu ben bu cümleyi active kurdum sanki kasten kırdım gibi oldu en iyisi "passive" yapayım "my leg was broken"dur yaaa bunu "present perfect" yapayım"my leg has been broken" ayağım alçıdan çıkmadı ki yaaa offf bu seferde benim haberim yokken kırlmış gibi oldu bunun ingilizcesi başka türlü mü söyleyeyim?? Bu böyle sürer gider ne gerek var sen böyle kıvranırken mevsimler değişiyor "I broke my leg" kısa ve net karşıda ki anladı ve diyalog yürümeye devam eder 

2-CÜMLEYLE DUYGUSAL BAĞ KURMA .Senin görevin hızlı ve net mesajlar vermek ki diyalog dönsün ; her cümlede doktorculuk oynarsan ve "türkçede biz şöyle diyoruz ingilizcede neden böyle demiyorlar?" dersen aynı mantıkla "elma" ya "apple" diyorsan "selma"'ya da "sapple" demem gerek diyor musun yokk o zaman sana ne adam sen bak işine doğru olduğunu bildiğin cümleyi kur gitsin -emin olun size yanlış gelen cümlelerin % 80 ni aslında doğrudur-inanın bana 19 yıllık tecrübe bunu söylüyor

3-DURUMDAN VAZİFE ÇIKARMA.Biz türkler her konunun uzmanıyızdır ;yolda iş makinası görürürüz hemen ahkam keseriz "yanlış yapıyor ordan değil burdan kazacaksın"  hayatında öyle bir makinanın koltuğuna oturdun mu ? ya da uçak konar "pilot acemi alt takımı geç açtı" hayatında kokpite adım attın mı? bu böyle uzar gider aynı hastalık ingilizce cümle kurarken de aynı hastalık ortaya çıkıyor , bu da genellikle şu şekilde  ortay çıkıyor ya hoca yanlış öğretmiştir-bu düşük bir olasılık zira bu piyasadaki hocaların   büyük çoğunluğu kitaba bağlıdır papazın inciline bağlı olduğu gibi sanki o kitapta yazanlar kelime-i mukkades miş gibi- ya da öğrenirken kendince yanlış çıkarımlar yapıp yanlış bilgi depolamışsındır.Cümle kurma aşamasında bu yanlış bilgiler seni tetikler ve sende başlarsın kıvranmaya cümle kuramıyorum diye.daha en baştan durumdan vazife çıkartmayıp basit ve düzgün konuşamyı öğrensen işlem bitmiştir


EVET  SEVGİLİ OKUR İLK ALTI BÖLÜMDE SENİN KUSURLARINA DEĞİNDİM BUNDAN SONRA Kİ AŞAMA DA İSE BU ÜLKEDE NEDEN İNGİLİZCE ÖRETİLEMİYOR AZCIK TA ONA DEĞİNECEĞİM


8 Temmuz 2011 Cuma

Türkler neden ingilizce öğrenemiyor?5

Neden İngilizce öğrenemediğinize dair en önemli sıkıntılardan da birisi bizim insanımızın kendini her konuda uzman sanmasıdır. Bunun en büyük acısını İngilizce öğrenemeyerek çekiyorlar. Teknik olarak İngilizce bilmemek bir rahatsızlık diyelim ve bunun tedavisi için çare arıyorsunuz; çareyi bulacağınızı umduğunuz yere gidiyorsunuz ve ilk soru “Hoca yabancı mı?” bak daha burada başlıyor hata “Hocanın ana dili İngilizce mi?” değil, yani Ugandalı ya da Filipinli fark etmez Türk olmasın da ne olursa olsuncular var kitlemiz onlar değil; bilinçli olanları ise anadili İngilizce olan hoca istiyor… Zaten bu blog onlar gibi mağdurları hedefliyor… Neyse diyelim ki hoca İngiliz/Amerikalı sana ne “otomatik teşhis” insanı sen dişin ağrıdığında dişçiye “Bu aletler yabancı mı?” ya da hastaneye gittiğin de ameliyat olacağın zaman doktoru sorguluyor musun? Eee o tür rahatsızlığında bunlara teşebüs edemiyorsun ama iş İngilizce rahatsızlığına gelince “Hoca yabancı mı?” Yahu de ki adam Amerikalı/İngiliz, sen zaten begginer bilemedin pre-intermediate düzeydesin senin derdin öğrenmek mi pratik yapmak mı?[Bu konu da Prof.Dr Oktay Sinanoğlu’nu takip ediniz kitaplarını alınız okuyunuz, virgülüne kadar imzamı atarım dil konusunda ki tespitlerine] Dünyanın en ileri ülkelerinde eğitim ana dil de yapılır –Almanya, Fransa, Japonya, Norveç, vs-önce öğreneceksin sonra kullanacaksın bu kadar net. En iyi öğrenme kavga ya da pazarlık edebildiğin dilde öğrenilir. Paradoksun öteki tarafı daha da ilginç; sen anadili İngilizce olan bir hocayla ders yapabilecek durumdaysan o zaman zaten ingilzce öğrenmeye ihtyaç duymayacak kadar İngilizcen var demktir kursta ne işin var adamım o zaman? Bak tekrarlıyorum pratik yapmak değil öğrenmek diyorum
TÜRK KAŞIĞIYLA İNGİLİZ MAMASI YEMENİN ALEMİ YOK!

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Türkler neden ingilizce öğrenemiyor? 4

Evet, uzun bir aradan sonra tekrar karşınızdayım… Dost acı konuşur önce buradan neden öğrenemediğinizi anlatacağım yani TEŞHİS sonra TEDAVİ nasıl olacak o gelecek…
Sıkıntı 1 Dershaneye vs gidip mesela herhangi bir İngiliz’in ya da Amerikalının hayatı boyunca kullanmayacağı “tense” ya da tümceleri öğrenmek için deli gibi enerjinizi boşa harcıyorsunuz istemediğiniz ve hayatınızda hiç lazım olmayacak yükün altına giriyorsunuz. Gerçek hayatta şu örneği versem tepkiniz ne olur mesela?  Gittiniz bir Opel bayine aldınız bir Astra tam çıkacaksınız satıcı diyor ki “İyi günlerde kullanın ama bagajda 2 torba çimento var , bu arabayı kullanacaksınız bunları taşımanız gerek” dese “ne yapacağım çimentoyu ben duvar ustası mıyım istemiyorum ne yük edeceğim arabamda ?” dersiniz. Ama iş kurs konusuna geldiğinde "Tabii ya gerekli bunları da öğreneyim" diyorsunuz. E peki "otomatik teşhis insanı"; sen ana dilinde kaç “tense” kaç “modal” kullanıyorsun da öğreneceğin yeni bir dilde bunlara özlem duyuyorsun?

Sıkıntı 2 “İngilizce Düşün”  bu ne yaaa? Madem böyle bir şey var haftanın her günü başka dilde düşün zihnin açılsın çokbilmiş arkadaş. Böyle bir saçmalık beni sinirlendiriyor. Şimdi sen yolda yürüyorsun adamın şemsiyesi gözüne giriyor canın yanıyor İstanbul’da olsan vereceğin tepki  “offf anam gözüm” dersin de Londra’da başına gelse “ouch my eye” dersin yani. Can yandığında bile “İngilizce Düşün”   prensibinden vazgeçmiyorsun Moskova da olsa Rusça düşüneceksin yani.Kendini kandırma Sayın İngilizce mağduru böyle bir şey yok.Çok net söylüyorum herkes günlük konuştuğu dilde düşünür.

Sıkıntı 3 “ Anlıyorum ama konuşamıyorum”  
 KÜÇÜK ÇOCUK OKULUN İLK HAFTASINDA EVE GELİYOR ANNESİNE ‘ANNECİĞİM BUGÜN YAZMAYI ÖĞRENDİK’ DER ANNESİ 'ŞAHANE NE YAZDINIZ ?’ DER ÇOCUK ‘BİLMEM DAHA OKUMAYI ÖĞRENMEDİK’ DER Şimdi bu fıkraya gülüyorsan ve “anlıyorum ama konuşamıyorum”  diyorsan  bu ifadeyi bir daha düşün. Konuşamadığın bir dili nasıl anlıyorsun?

SEVGİLİ OKUR  BU BLOGU TAKİP ETMEYE DEVAM EDERSEN TEŞHİSLERİM BİTİNCE TEDAVİLERİM VE BUNLARI UYGULAMALI ANLATAN VİDEOLARIM OLACAK

28 Haziran 2011 Salı

Türkler neden ingilizce öğrenemiyor? 3


Evet, bir başka ilginç konuya değinmem gerekirse o da Türk öğrencilerinin hiç emek vermeyeyim ama hemen sahip olayım olayı. Bloğun ilerleyen yazılarında İngilizcenin nasıl öğrenildiğine ya da benim nasıl bu işi acısız öğrettiğime değineceğim ama önce teşhislerime devam edeyim ki tedaviyi daha iyi izah edebileyim. Bir kere öğrenmeye çalıştığınız bir playstation oyunu değil, bir ifade aracı olan bir düşünce sistemi. Yani oturduğun yerde bu zıkkımı öğrenemezsin, ama günde sadece 30 dakika –yanlış okumadın evet cidden yarım saat-çalışarak ve haftada sadece 6 saat ders alarak 4 ayda İngilizceyi arkanda bırakabilirsin. Hesap basit 4ay yapar 120 gün ve bu da sana yapar 60 saat ders çalışma ve ilerde bunu yaparak insanların neyi nasıl anlattığını gösteren video ve mp3 leri yayınlayacağım. Dikkat edersen sevgili okur 60 saat çalışan bir bireyin bir haftalık mesain bile değil. Öğrencilerimin %90 nı iş dünyasında ve hemen hepsi çok yoğun olduklarını ve günde 30 dakika bile bu işe vakit ayıramayacakların soyluyor; el insaf adamım peki senin çözümün nedir?YOKKKK

     Mesela şöyle bir fantezi de var “ABİCİM GİDECEKSİN İNGİLTERE’YE KALACAKSIN 3 AY İŞLEM TAMAM”O zaman 3 ay bir şirkette staj yapanı direkt uzman diye işe alın…
Altyapın yoksa 3 ayda yurtdışında şahane bir turist olur bol bol para harcarsın ee tabi doğal olarak ta 200-300 kelime öğrenir gelirsin sonra da “YOK AĞA BENDE İNGİLİZCEYE YETENEK YOK” der gezersin
      Ayrıca dil öğreneceksen İngiltere en son seçenek bile değil –hele ki maliyet fayda oranı açısından- Zira İngiltere de bu iş için kalifiye İngiliz kalmadı; dil öğretenlerin çoğu ya Hindu, Pakistan kökenli yada çok düşük profilli ucuz işgücü niteliğinde İngilizler. En iyi seçenek Kanada orda da Vancouver.
Orada da bir kursa devam edeceksin en az günde 5 saat kurs ve 2 saat ödev ve verim için minimum süre de 6 aydır…
AMA SEVGİLİ OKUR UNUTMA EVİNİN RAHATLIĞINDA İŞİNİN DEVAMLILIĞINDA GÜNDE 30 DAKİKA VERMEK VARKEN BİNLERCE DOLAR VE YÜZLERCE SAATLİK EFOR VERMEKTİR YURTDIŞI MACERASI…

27 Haziran 2011 Pazartesi

türkler neden ingilizce öğrenemiyor ? 2

şimdi birinci kısımdaki durumdan yürümeye devam edelim mesela kenan sofuoğlu birgün pizza hut da motor kurye olarak çalışmak istese patron da buna anahtarı verse ve "oğlum al bu pizzaları suadiye'ye götür " dese kenan "patron ben scooter süremem çok zor " dese patron sizce ne tepki verir? yaaa işte ingilizce konuşamayan türklere de ben aynı tepkiyi veriyorum.

    birde şöyle safsatalar var "EFENDİM DİL YETENEK İŞİ O DA BENDE YOK" yapma yahu sana koca şirketin bilmem ne müdürlüğünü vermişler onu yeteneğim yok diye kabul etmemezlik yapmamışsın iş ingilizceye gelince -bak dile  gelince bile demiyorum- yan çiz .öyle bişi yok  ingilizce dünyanın en lineer , düz mantık dillerinden başta geleni dir siz bir de almanca ya da fransızca deneyin farkı görün.Zaten ana dili almanca ya da fransızca olanlar da ingilizce boşuna fabrika ayrı olarak gelmiyor zaten...

      neyse öteki safsata da şu "EFENDİM BENİM YAŞIM GEÇTİ EE DİL DE ZATEN GENÇ DİMAĞLARLA ÖĞRENİLİYOR" tabii yaa sen 45 ine geldin hayatını işini teklif ediyorlar diyelim ki tekstil sektöründen beton sektörüne geçip üretim müdürü olacaksın tepkin "PATRON BU YAŞTAN SONRA KAFA ALMAZ YENİ BİR İŞ KOLU ÖĞRENEMEM BUNU GENÇLER YAPSIN" ama etrafta hiç genç müdür ,direktör yok neden

    en popüler  safsata ise "ÜSTADIM BU DİL DENİLEN ZIKKIM ÇOCUKKEN ÖĞRENİLİR"
 bunu söyleyene "EE PEKİ ÜSTAT SOYUT ZEKA SOMUT ZEKA FARKINI NASIL YAPACAĞIZ ?" desek  ne der acaba ?.ben ezelden beri çocukların öğrendiği gibi öğrenme olayına takıkım yahu adı üstünde çocuk soyut zekası gelişmemiş onun için cinsiyet ayrımı diye bir şey yok, sebep sonuç ilişkisi diye bir şey yok , toplumun yaratığı baskı yok, eleman filtrelenmeden duyduğu gibi öğreniyor her şeyi ve  de direkt olarak öğrendiğini deneyimli yor . şarkı soyluyor -öğreniyor ,oyun oynuyor -öğreniyor ,kavga ediyor -öğreniyor.
hadi şimdi al bakalım bir firmanın X müdürünü ,Y direktörünü bunlara "finansal risk yöentimi"ni "insan kaynaklarında kalite artırımı"nı kreşte öğretir gibi öğret bakalım kaç katılımcı bulursun ? , ama ingilizce olunca konu ana okulu seviyesinde öğretim öyle mi?

sevgili okuyucu eğer sen de yukarıdaki safsatalardan birine sahipsen blogun geri kalanını takip etme git nette başka şeyler le takıl lütfen
   

26 Haziran 2011 Pazar

türkler neden ingilizce öğrenemiyor ? 1

bir kere ingilizce dünyanın dilbilimsel tasnif açısından en zor 10 dilden bir değil oysa ki türkçe 3. en zor dil bu arada 1.çince 2. arapça..Şimdi fabrika ayaları olarak dünyanın en zor 3.diline sahip olarak donatılıyoruz bir de nereden baksan en zor 2. dilinden de(ARAPÇA) minimum %30 takviye alıyorsun isimlerimzden tut da günlük kelimelere kadar ... örneğin hasan, fatma, mehmet, ali ,ferit, mustafa ,ayşe ,zeynep vs gibi isimler ya da hakim, muhasebe, mühendis, hekim, hemşire, müşteri vs gibi meslekler -bu liste de böyle uzar gider- sonra gayet mantık çerçevesinde ve her bir durum için bir kelime kullanan(modüler) ingilizce için "bu dil zor""benim bu dile yeteneğim yok" gibi bahaneler üretiyorsun.Nice salaklar bu dili konuştu başbakan ,bakan, genel müdür oldu , bunlar sende daha mı kapasiteliydi?
EĞER CEVABIN EVETSE LÜTFEN BU BLOGU BURDA OKUMAYI KES SEN MAZERETLERİNLE BAŞ BAŞA KAL KENDİNE ACIMAYA DEVAM ET!