Bu Blogda Ara

28 Haziran 2011 Salı

Türkler neden ingilizce öğrenemiyor? 3


Evet, bir başka ilginç konuya değinmem gerekirse o da Türk öğrencilerinin hiç emek vermeyeyim ama hemen sahip olayım olayı. Bloğun ilerleyen yazılarında İngilizcenin nasıl öğrenildiğine ya da benim nasıl bu işi acısız öğrettiğime değineceğim ama önce teşhislerime devam edeyim ki tedaviyi daha iyi izah edebileyim. Bir kere öğrenmeye çalıştığınız bir playstation oyunu değil, bir ifade aracı olan bir düşünce sistemi. Yani oturduğun yerde bu zıkkımı öğrenemezsin, ama günde sadece 30 dakika –yanlış okumadın evet cidden yarım saat-çalışarak ve haftada sadece 6 saat ders alarak 4 ayda İngilizceyi arkanda bırakabilirsin. Hesap basit 4ay yapar 120 gün ve bu da sana yapar 60 saat ders çalışma ve ilerde bunu yaparak insanların neyi nasıl anlattığını gösteren video ve mp3 leri yayınlayacağım. Dikkat edersen sevgili okur 60 saat çalışan bir bireyin bir haftalık mesain bile değil. Öğrencilerimin %90 nı iş dünyasında ve hemen hepsi çok yoğun olduklarını ve günde 30 dakika bile bu işe vakit ayıramayacakların soyluyor; el insaf adamım peki senin çözümün nedir?YOKKKK

     Mesela şöyle bir fantezi de var “ABİCİM GİDECEKSİN İNGİLTERE’YE KALACAKSIN 3 AY İŞLEM TAMAM”O zaman 3 ay bir şirkette staj yapanı direkt uzman diye işe alın…
Altyapın yoksa 3 ayda yurtdışında şahane bir turist olur bol bol para harcarsın ee tabi doğal olarak ta 200-300 kelime öğrenir gelirsin sonra da “YOK AĞA BENDE İNGİLİZCEYE YETENEK YOK” der gezersin
      Ayrıca dil öğreneceksen İngiltere en son seçenek bile değil –hele ki maliyet fayda oranı açısından- Zira İngiltere de bu iş için kalifiye İngiliz kalmadı; dil öğretenlerin çoğu ya Hindu, Pakistan kökenli yada çok düşük profilli ucuz işgücü niteliğinde İngilizler. En iyi seçenek Kanada orda da Vancouver.
Orada da bir kursa devam edeceksin en az günde 5 saat kurs ve 2 saat ödev ve verim için minimum süre de 6 aydır…
AMA SEVGİLİ OKUR UNUTMA EVİNİN RAHATLIĞINDA İŞİNİN DEVAMLILIĞINDA GÜNDE 30 DAKİKA VERMEK VARKEN BİNLERCE DOLAR VE YÜZLERCE SAATLİK EFOR VERMEKTİR YURTDIŞI MACERASI…

27 Haziran 2011 Pazartesi

türkler neden ingilizce öğrenemiyor ? 2

şimdi birinci kısımdaki durumdan yürümeye devam edelim mesela kenan sofuoğlu birgün pizza hut da motor kurye olarak çalışmak istese patron da buna anahtarı verse ve "oğlum al bu pizzaları suadiye'ye götür " dese kenan "patron ben scooter süremem çok zor " dese patron sizce ne tepki verir? yaaa işte ingilizce konuşamayan türklere de ben aynı tepkiyi veriyorum.

    birde şöyle safsatalar var "EFENDİM DİL YETENEK İŞİ O DA BENDE YOK" yapma yahu sana koca şirketin bilmem ne müdürlüğünü vermişler onu yeteneğim yok diye kabul etmemezlik yapmamışsın iş ingilizceye gelince -bak dile  gelince bile demiyorum- yan çiz .öyle bişi yok  ingilizce dünyanın en lineer , düz mantık dillerinden başta geleni dir siz bir de almanca ya da fransızca deneyin farkı görün.Zaten ana dili almanca ya da fransızca olanlar da ingilizce boşuna fabrika ayrı olarak gelmiyor zaten...

      neyse öteki safsata da şu "EFENDİM BENİM YAŞIM GEÇTİ EE DİL DE ZATEN GENÇ DİMAĞLARLA ÖĞRENİLİYOR" tabii yaa sen 45 ine geldin hayatını işini teklif ediyorlar diyelim ki tekstil sektöründen beton sektörüne geçip üretim müdürü olacaksın tepkin "PATRON BU YAŞTAN SONRA KAFA ALMAZ YENİ BİR İŞ KOLU ÖĞRENEMEM BUNU GENÇLER YAPSIN" ama etrafta hiç genç müdür ,direktör yok neden

    en popüler  safsata ise "ÜSTADIM BU DİL DENİLEN ZIKKIM ÇOCUKKEN ÖĞRENİLİR"
 bunu söyleyene "EE PEKİ ÜSTAT SOYUT ZEKA SOMUT ZEKA FARKINI NASIL YAPACAĞIZ ?" desek  ne der acaba ?.ben ezelden beri çocukların öğrendiği gibi öğrenme olayına takıkım yahu adı üstünde çocuk soyut zekası gelişmemiş onun için cinsiyet ayrımı diye bir şey yok, sebep sonuç ilişkisi diye bir şey yok , toplumun yaratığı baskı yok, eleman filtrelenmeden duyduğu gibi öğreniyor her şeyi ve  de direkt olarak öğrendiğini deneyimli yor . şarkı soyluyor -öğreniyor ,oyun oynuyor -öğreniyor ,kavga ediyor -öğreniyor.
hadi şimdi al bakalım bir firmanın X müdürünü ,Y direktörünü bunlara "finansal risk yöentimi"ni "insan kaynaklarında kalite artırımı"nı kreşte öğretir gibi öğret bakalım kaç katılımcı bulursun ? , ama ingilizce olunca konu ana okulu seviyesinde öğretim öyle mi?

sevgili okuyucu eğer sen de yukarıdaki safsatalardan birine sahipsen blogun geri kalanını takip etme git nette başka şeyler le takıl lütfen
   

26 Haziran 2011 Pazar

türkler neden ingilizce öğrenemiyor ? 1

bir kere ingilizce dünyanın dilbilimsel tasnif açısından en zor 10 dilden bir değil oysa ki türkçe 3. en zor dil bu arada 1.çince 2. arapça..Şimdi fabrika ayaları olarak dünyanın en zor 3.diline sahip olarak donatılıyoruz bir de nereden baksan en zor 2. dilinden de(ARAPÇA) minimum %30 takviye alıyorsun isimlerimzden tut da günlük kelimelere kadar ... örneğin hasan, fatma, mehmet, ali ,ferit, mustafa ,ayşe ,zeynep vs gibi isimler ya da hakim, muhasebe, mühendis, hekim, hemşire, müşteri vs gibi meslekler -bu liste de böyle uzar gider- sonra gayet mantık çerçevesinde ve her bir durum için bir kelime kullanan(modüler) ingilizce için "bu dil zor""benim bu dile yeteneğim yok" gibi bahaneler üretiyorsun.Nice salaklar bu dili konuştu başbakan ,bakan, genel müdür oldu , bunlar sende daha mı kapasiteliydi?
EĞER CEVABIN EVETSE LÜTFEN BU BLOGU BURDA OKUMAYI KES SEN MAZERETLERİNLE BAŞ BAŞA KAL KENDİNE ACIMAYA DEVAM ET!